Risâle-i Nur’da melekler

Kâinat sarayını nihayetsiz maksat ve gayeler, hikmet ve neticeler için yaratan Cenâb-ı Hak; o sarayda iki kısım varlıklar yaratmıştır. Bunlardan birincisi rûhâniler, ikincisi de cismânî olanlardır. Cismânî olan varlıklar, insan, hayvan, bitki ve cansızlar olduğu gibi; rûhânî olanlar da cin ve melâikelerdir. Cismânî varlıkları topraktan yaratan Allah (c.c.), cinleri dumansız ateşten, melâikeleri de nurdan yaratmıştır. Cinler, yeryüzünde insanlar gibi imtihandan geçirilen, irâde ve akıl sahibi, kimi mü’min, kimi de münkir olan varlıklardır. Cennet âlemi, mü’min…

Devamı...

Yüzüncü yılında Meşrûtiyetten Cumhuriyete Demokrasi serüveni

İnsanlık tarihine baktığımız zaman, aşîret, kabile, derebeylik, krallık ve padişahlık yönetimlerinden; nihâyet meşrûtiyet ve cumhuriyet yönetimlerine geçildiği görülür. Bu merhalelerden, hürriyet ve demokrasiye geçinceye kadar uğrunda çok kanlar döküldüğü ve büyük bedeller ödendiği tarihî bir gerçektir. Demokrasinin beşiği olarak gösterilen İngiltere’de ilk hareket, 1215 yılında yaşanan Magna Karta olayıdır. Halk, verdiği vergilerin nereye kullanıldığını kraldan sormakta ve cevap istemektedir. Yönetilenlerin, yönetenlere harcamaları nasıl yaptığını sorması, Batı toplumlarında bir ilktir. 1776 Amerikan İstiklâl Beyannamesi ve 1789…

Devamı...

Nazar ve dikkat

İnsanı diğer canlılardan ayıran en belirgin farklardan birisi de, eşyaya ve olaylara anlamak ve analiz yapmak için dikkatle bakmasıdır. Bu anlamda nazar; göz atmak, mülâhaza etmek, düşünerek bakmak anlamlarına gelir. Nazar ve dikkat etmek ise, birbirinden ayrılmayan ikilidir. Dürbünle bakmak, keskin nazarla bakmak ve gönül gözüyle bakmak gibi nazarın muhtelif çeşitleri vardır. Allah Resûlü’nün (asm) “Mü’minin ferâsetinden korkunuz. Çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar” hadisi önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Ferâset; anlayışlılık, zihin açıklığı, çabuk sezme…

Devamı...

En büyük emânet

Ahzâb Sûresi 72. âyetinde Cenâb-ı Hak meâlen “Biz emâneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik; hepsi de onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. İnsan ise onu yüklendi. Gerçekten insan çok zâlim ve çok câhildir” ferman eder. İnsanın kendi vücudu, çoluk çocuğu, eşi ve sahibi olduğunu zannettiği her şeyi, Allah’ın ona ihsan ettiği emânetler olduğu gibi; Kur’an-ı Kerim, Allah Resûlü (asm) ve onun sünnet-i seniyyesinin korunup yaşanması da, emânetler silsilesinin en önemli unsurlarıdır. Ancak, bu emânetler…

Devamı...

Bediüzzaman’ın mânevî şahsiyeti

İslâm tarihi boyunca dine hizmet eden mânen çok büyük zâtlar gelmişler, arkalarında iz bırakmışlar ve onları takip eden kitleler oluşturmuşlardır. Cenâb-ı Hak, son peygamberinden sonra, İslâm dinini korumak amacıyla nice kutup-lar, mürşidler, müçtehidler, müceddidler ve mehdi-misâl şahısları vazifelendirmiş ve din-i Ahmedîyi (asm) böylece muhafaza etmiştir.

Devamı...
1 7 8 9