- Risale Dersi 2188: Emirdağ Lahikası II 4(230-231-232.mektup)
- Risale Dersi 2187: Emirdağ Lahikası II 3(229.mektup)
- Risale Dersi 2186: Emirdağ Lahikası II 2(224-225-226-227-228.mektup)
- Risale Dersi 2185: Emirdağ Lahikası II 1(221-222-223.mektup)
- Risale Dersi 2184: Emirdağ lahikası 130(218-219-220.mektup)
MAHŞER GÜNÜ RAHMET TECELLİLERİ
 
        Rahmetinin birisini dünyaya, doksan dokuzunu âhirete bıraktığını haber veren Cenab-ı Hak, kâinatı kıyametle harap ettikten sonra, yeniden diriliş sabahında inanan inanmayan herkesin bedenlerini yaratır ve bâki olan ruhları kendi bedenlerine iade eder. Böylece ruh ve beden birlikteliğinde ikinci ve ölümsüz bir hayat başlar. Çünkü hadis-i şeriflerin beyanına göre “Kıyamet günü ölüm beyaz bir koç suretinde getirilip, cennet ve cehennem ortasında durdurulur. Sonra insanların gözleri önünde boğazlanır. Sevincinden ölen biri olsaydı, o an cennet ehli sevincinden dolayı ölürdü. Eğer üzüntüsünden dolayı ölen olsaydı, cehennem ehli kederinden ölürlerdi.” (Buhari, Tirmizi ve Müsned’de anlatılan bu hadisi Ebu Said r.a rivayet etmiştir.)
Rahmetinin doksan dokuzunu âhiret âlemine bırakan Cenab-ı Hak, mahşer günü mümin kullarına en büyük rahmet tecellileriyle muamele edecektir. Doğrudan doğruya cennete gidecek olan her bir mümine, cehenneme gitmesi icap eden aşırı günahkâr mümin tanıdıklarından on kişiye şefaat hakkı verecektir. Bu sayı, şefaat noktasında şehitler, veliler ve peygamberler cihetiyle yüzlere ve binlere çıkartılacaktır. Allah’ın rahmeti mahşer günü böylesine coşacak ve mümin kulları için alabildiğine tecelli edecektir.Hadis-i şeriflerin beyanına göre, kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan bir mümin, aşırı günahlarından dolayı cehenneme gitse de, ebediyen orada kalmayacak, günah kirlerinden temizlendikten sonra cennete döndürülecektir. Ancak asıl olan, dünya hayatındayken bir an evvel günahlarına tövbe ederek dönüş yapmalı ve cehennem ateşinin dehşetine karşı tedbir alınmalıdır. Bu konu, dünyanın en büyük meselelerinden daha büyük bir meseledir ve kimse kendini garanti altında olduğu zehabına kapılmamalıdır. Allah hepimizi cehennem ateşinden muhafaza etsin ve cennet ve cemaline kavuştursun, inşaallah.
MAHŞER GÜNÜ ARŞ-I ÂLÂ’NIN GÖLGESİ
Kıyamet sonrası kurulacak olan mahşer meydanı, cin ve insanların amellerinin muhasebesinin görüleceği muazzam bir alandır. O gün, peygamberler de dahil bütün insanlar kendi derdindedir.
Hadis- şeriflerin beyanına göre, güneş bir mil kadar meydana yaklaştırılır. İnsanların bir kısmı topuklarına kadar, bir kısmı dizlerine, bir kısmı göbeğine, bir kısmı da boğazına ve ağzına kadar ter içinde kalmışlardır. Kaçacak bir yer yok, sığınılacak bir yer yok, gölgelenecek bir yer de yok. Herkes dehşet içinde muhasebenin ve amellerinin tartılmasını beklemektedir. Bir tek gölgelenecek yer vardır, o da Arş-ı Âlâ’dır ve orada yedi sınıf insan Allah’ın rahmetiyle gölgelenecektir. Bunlar mahşerin dehşetli sıcağından ancak hamamda terler gibi etkileneceklerdir.
Yine hadis-i şeriflerde haber verildiğine göre bu yedi sınıf insanlar: 1- Allah korkusundan adaletle hükmeden adil idareciler. 2- Allah’a ibadet ederek büyüyen gençler. 3- Camiden çıktığı halde, oraya dönünceye kadar gönlü camiye bağlı olan müminler. 4- Allah için birbirini seven, bir araya gelen ve bu sevgiyle ayrılanlar. 5- Hiç kimsenin olmadığı yerde, Allah’ı zikredip gözü yaşla dolan samimi müminler. 6- Güzel bir kadın harama davet ettiği halde, Allah’tan korkarak onu reddeden kişiler. 7- Sadakayı riyadan çekinerek gizlice veren hayır sahipleri.
Çoğu insanların hadislerle haber verilen bu hakikatleri masal ve hayal sandığı mahşer gününde, Allah bizlere rahmetiyle muamele etsin ve Arş-ı Âlâ’nın gölgesinde gölgelenmek nimetiyle nimetlendirsin, inşaallah.

