MAHŞER GÜNÜ ÜMİT VEREN MANZARALAR

Yeniden diriliş hakikatinden sonra, mahşer meydanına sevk edilen insanların içine düştükleri dehşetli manzaralardan haber veren Sevgili Peygamberimiz (asm), müminler ve onların içinden de günahkâr olanlara Allah’ın rahmet tecellilerinden de bahsederek ümmetini müjdelemiştir.

Zümer Suresi 53. ayette “De ki: Ey günaha dalarak nefislerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak Allah, bütün günahları bağışlayan ve muhakkak O, çok merhametli ve bağışlayıcıdır.”ferman etmesiyle, dünya hayatındayken bile Allah’tan ümit kesilmemesini emretmektedir.

İşte böylesine sonsuz merhamet sahibi olan Allah’ın bildirmesine dayanarak, hadis-i şeriflerle haber veren Sevgili Peygamberimiz buyuruyor: “Mahşer günü günahkâr bir müminin amelleri tartılır. Günahları sevaplarından çok fazla geldiği için, zebaniler tarafından kollarından tutularak Cehenneme doğru sürüklenerek götürülür. İkide bir arkasına bakan ve ‘Acaba Rabbimden bir af çıkacak mı?’ diye ümit eden bu kişi için Allahü Teala ‘Cehenneme götürülürken bile hâlâ benim rahmetimden ümit kesmeyen kuluma azap etmek şanıma yakışmaz. Onu geri döndürün ve Cennetime koyun.’diye emir verecektir.” Allah’ın rahmeti işte o gün böylesine coşacak ve mümin kulları için tahmin edilemeyecek kadar tecelli edecektir.

Ancak bu dünya hayatındayken yapılması gereken şey, Allah’ın o gün rahmetiyle muamele etmesi için gayret göstermek ve o gün gelmeden hazırlık yapmaya çalışmaktır. Ne mutlu hesap günü gelmeden hesabını yapabilenlere!

MAHŞERDE LİVAÜ’L HAMD SANCAĞI
Muhtelif hadis kitaplarında bahsedilen hadis-i şeriflere göre, her peygamber kendine tabi olan ümmetiyle mahşer yerine gelecek ve onları kendi bayrağı altında toplayacaktır. En sonda nebiler nebisi ve âhirzaman peygamberi olan Hazret-i Muhammed (asm) “Livaü’l Hamd”isimli sancağı ve çok kalabalık ümmetiyle mahşer meydanına doğru bütün haşmetiyle gelecektir. O kadar kalabalık bir ümmet ki, hiç bir peygamberin onun gibi bir ümmeti olmamış. Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra gelen her asrın imamları ve o asır içinde vazife gören âlimler, kutuplar, gavslar ve şeyhler kendi talebe ve taraftarlarıyla birlikte, kendine has bayrakları ile mahşer meydanına gelecek ve Hazret-i Muhammed’in (asm) Livaü’l Hamd sancağı etrafında toplanacaklardır.

En sonda ve Hazret-i Muhammed (asm) ümmeti içinde öyle kalabalık ve nurani bir kafile mahşer meydanına doğru gelecek ki,, bütün mahşer ehli “Acaba Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra bir peygamber daha mı geldi?”zannına kapılacaklar. Halbuki, o gelen haşmetli ve kalabalık taife, âhirzaman müceddidi olan Hazret-i Mehdi ve talebeleri olduğu sonra anlaşılacaktır.

Cenab-ı Hak’tan niyaz ve dua ediyoruz ki, bizleri de onlarla birlikte, Kâinatın Efendisi Hazret-i Muhammed’in Livaü’l Hamd sancağı etrafında toplanmayı cümlemize nasip etsin, inşaallah.